Dalış saatleri günümüzün en popüler saat stillerinden bir tanesi. Tabi ki bunda belli başlı markaların artık efsane haline gelmiş modellerinin ve Hollywood’un aksyion filmi başrollerinin etkisi büyük. Ancak dalış saati, bir stil belirteci olmaktan çok daha önce, kullanan kişilerin hayatlarını bağladıkları bir enstrüman olarak doğmuştur. Tüplü dalışta, yüksek basınç altında soluduğunuz havadaki azot, belli bir süreden sonra dokularınızda çözülmeye başlar ve depolanır. Siz dalışta yükselmeye başladığınızda ise üzerinize etki eden basınç azalacağından dokularda azot serbest kalır ve solunum yoluyla atılmak üzere damarlarınızda taşınarak akciğerlerinize gönderilir. Ancak fazla hızlı yükselirseniz ve azotun üzerindeki basıncı doğru hızda azaltıp damarlarda taşınmasına izin vermezseniz, azotun kabarcık halinde damarlarınızı tıkaması söz konusudur. Bu duruma da dekompresyon hastalığı, ya da yaygın haliyle vurgun adı verilir. Bu sebeple de bir dalgıcın derinde ne kadar zaman geçirdiği, ne kadar süre sonra yükselmeye başlaması gerektiği, yüksel­mesini yaparken hangi derinlikte kaç dakika beklemesi gerektiğini hesaplayabilmesi oldukça kritiktir. Bu noktada su altında ve derinlerdeki ışıksız ortamlarda sürelerinizi hesaplayabileceğiniz bir saat, dalışınızın en kritik ekipmanlarından biridir.

Burada su geçirmez saat ile dalış saati ayrımını doğru yapmak biraz mühim. Su geçirmez kasaya sahip saatler l 920’1erde ortaya çıkmış ve 1930’larda Panerai askeri dalgıçlar için zaman ölçerler üretmiş olsa bile, profesyonel anlamda bir dalış enstrümanı sayılabilecek dalış saatlerinin çıkışı 1950’li yıllara dayanmaktadır. Takvimler 1953 yılını gösterdiğinde, dönemin iki büyük markası Rolex ve Blancpain, sırasıyla Submariner ve Fifty Fathoms modelleriyle bugünkü modellerine oldukça benzer tarzda dalış saatlerini piyasaya sürdüler. 1957 yılına gelindiğindeyse Breitling, o dönem için [deneysel modeller hariç) rekor sayılabilecek 200m su geçirmezliğe ve dalış esnasında sualtında geçirilen zamanı tutarken bir hataya mahal vermemek adına kilitlenebilir hareketli bezele sahip Superocean modelini piyasaya çıkardı. Günümüzde markanın Superocean Heritage serisi, bu mirası ve DNA’yı taşıyan bir koleksiyon olarak markanın dalış saatleri konusundaki tecrübesini sembolize ediyor. Günümüz dalgıçları arasında her ne kadar dijital dalış bilgisayarları artık yaygınlaşsa da, elektroniğin arıza yapabileceği bir ortamda özellikle profesyonel dalgıçlar, dayanıklı mekanik dalış saatlerine de güveniyorlar.