Belirgin aykırılıkları son birbirleri içerisinde eritmek HYT’ye yön veren yöntem. En piyasaya sürülen H4 saatler, paradoksal olanı anlamlı kılarak, markanın modellerinin sahip olduğu bu içsel sihre daha da fazla ışık tutuyor. İçinde bulunulan ana bağlam ve içerik sağlamak amacıyla geçmişin ve geleceğin gücünü sergilemek markanın dayanak noktası, bu yeni rengarenk saatler de bu dayanak noktasına sadık kalıyor. Yeni modeller aynı zamanda bugüne dek icat edilmiş ve bir patente konu olan en ufak dinamo sayesinde potansiyel olarak birbirlerine zıt olan iki olgunun, yani ışık ve sıvının bir arada yarattıkları enerjiye çarpıcı ve yeni bir boyut katıyorlar. Bir gizemin yerine aydınlanmayı koymak konusunda yaratıcılığın başarılı olduğu noktada bir gerilim anı ortaya çıkar. Yeni H4 saatler de işte öyle bir anın eseri olarak doğdular.

HYT zamanın akışını birbirlerine karışmayan sıvılar ile görselleştirerek horoloji ile akışkanlar dinamiğini bir araya getiren ve böylelikle sanat ile bilim arasındaki karşılaşmalara yön veren usta bir marka. H4 de zamanın akışının asla durmadığını göz önünde bulundurarak gündüzle gece arasındaki gerilimi keşfetmek amacıyla bu temel üzerine inşa edildi. Aydınlanmanın kaynağı, yüksek horoloji eseri bir komplikasyon için ilk kez tasarlanan bir mekanik aygıt. Minyatürleştirme ve parçalara kavis katılmasıyla ilgili yeni alanların keşfi, yeni bir mikro-jeneratörün firmanın kendisi tarafından geliştirilmesine imkan sağladı. Bu mikro-jeneratör, elektronik herhangi bir aygıttan veya bir pilden destek alınmaksızın iki LED’den ışık sağlıyor.

Sınırlı sayıda üretilen dört çarpıcı H4 modelinde, Bauhaus tasarım ekolünün cüretkarlığı, siyah ve gümüş rengi metal parçalardan oluşan bir tuvale renk katıyor, Modellerin üçü sırasıyla kırmızı, yeşil ve mavi renklere odaklanırken ailenin dördüncü üyesi de büyüleyici çok renkli tasarımıyla seriye sarı bir dokunuş katıyor. Transparan kompozit kadranda bulunan flüoresan nano-parçacıklar ışığı yakalarken, yüzeyde bulunan ufak deliklerin her biri de kendisi bir ışık kaynağına dönüşüyor. Son derece özel mekanik mekanizma ve patentli sıvı modülü de bu saatlerin paradoksal mükemmelliğine imza niteliğinde özellikler katıyor. Saatlerin kauçuk ve teknik kumaştan yapılan iki malzemeli kayışları bile, zıt kutupların birbirlerini çektiğini ve etkileşimde bulunduklarını gösteriyor.